Ahmet Melih Afşar ile Sohbet

Buluttan Small Talks / Ahmet Melih Afşar

Bugün Buluttan Small Talks‘ta, Ahmet Melih Afşar ile birlikteyiz. Melih, Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi olarak başladığı Buluttan yolculuğunda yazılım geliştirme süreçlerinde aktif rol aldı. Hava zekâsı alanındaki ilk deneyiminde, teknik merakı ve problem çözme becerisiyle nasıl katkı sağladığını konuştuk. Ayrıca, meteorolojiye uzak olan yazılım geliştiriciler için önerilerini dinledik.

Gökmen: Bugün Buluttan Small Talks’ta yazılım ekibimizin bir üyesiyle birlikteyiz. Yaklaşık 9 aydır bizimle birlikte olan, mezuniyetine yaklaşan, hem kendini geliştiren hem de ekibe katkı sağlayan biri. Bugün onu biraz daha yakından tanımak istiyoruz. Öncelikle seni tanıyabilir miyiz?

Melih: Ben Ahmet Melih, Sabancı Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Aynı zamanda Buluttan’da part-time olarak çalışıyorum. Yaklaşık 9 ay önce staj yapmak amacıyla gelmiştim ama burada gerçek bir iş deneyimiyle karşılaştım diyebilirim.

Gökmen: Peki yolun Buluttan’a ve hava zekâsına nasıl çıktı?

Melih: Üniversitemizin iç sisteminde şirket ilanları yer alıyor. Oradan başvurdum. Başvurmadan önce de oldukça araştırma yaptım. Yani rastgele bir başvuru olmadı. Hava zekâsı kavramı ilk başta bana yabancıydı ama zamanla içine girdikçe ilgim arttı.

Gökmen: Ofiste zaman geçirirken dikkat çekici konularla ilgilendiğini görüyoruz. Mesela, seni biraz daha yakından tanımak istersek, nelerle uğraşmayı seversin?

Melih: Genel olarak bilim kurgu türündeki dizileri izlemeyi severim. Aynı zamanda yapay zekâya iş dışında da oldukça ilgi duyuyorum. Yeni çıkan büyük dil modelleriyle oynamayı seviyorum. Bu merakım zaman zaman iş ortamına da yansıyor. Ofiste bir yenilikten bahsedildiğinde “evet, biliyorum onu” diyebiliyorum. Ayrıca IoT cihazlarıyla vakit geçirmeyi, Raspberry Pi gibi sistemler üzerinde geliştirme yapmayı çok seviyorum. Evde kendi çözümlerimi üretmek hoşuma gidiyor.

Gökmen: Bu merakların aslında birçok şeyin öğrenilmesinde altyapıyı oluşturduğunu düşünüyoruz. Öğrenme isteği, kendini geliştirme ve değer üretme yolculuğu seni bugüne getirmiş.

Melih: Aynen öyle. Hava zekâsı gibi bir alanda, özellikle güvenlik, iş sağlığı, maliyet ve yatırım gibi konularda değer üretmek için, beklenen ve beklenmeyen hava olaylarını modelleyip bunu sektörel içgörüye dönüştürmek gerekiyor. Burada yazılım geliştirme – hem front-end hem de back-end – önemli rol oynuyor. Veriyi nasıl sunduğumuz kadar, ne sunduğumuz da önemli. Biz bu veriyi API ile ya da özel ekranlarla müşterilere ulaştırıyoruz. Şu anda özellikle enerji ve ulaşım alanlarına odaklanıyoruz. Buluttan gibi bir yapı, kendi tahminlerini üreten, verisini toplayan, işleyen bir organizasyon olduğu için, burada çalışmak büyük bir ekibe ihtiyaç duyuyor. Aramızda bilgisayar mühendisleri, veri bilimciler, meteoroloji modelleyicileri var. Yazılım süreçleri de bu yapının önemli bir parçası.

Gökmen: Senin de dediğin gibi, bilgisayar mühendisliği eğitiminin son 10 yılında artık veri bilimi ve yazılım birlikte ilerliyor. Şu ana kadar üstlendiğin sorumluluklara baktığımızda, bulut sistemlerine ve modelleme altyapılarına ilgini fark ediyoruz.

Melih: Evet, özellikle model sistemlerinin nasıl çalıştığına çok ilgim var. Bu sistemler büyük ölçekte süper bilgisayarlarla çalışıyor ama biz kendi modellerimizi çalıştırırken, bulut ya da yerel sistemleri tercih ediyoruz. Bu noktada sistemlerin yönetimi, işlem gücü ve optimizasyonu gibi konular da devreye giriyor. Problem çözme yeteneği çok önemli hale geliyor.

Gökmen: Peki bu alanda çalışmayı düşünen bilgisayar mühendisliği öğrencilerine ne önerirsin?

Melih: Öncelikle meteorolojiyi hiç bilmediğim için korkmasınlar. Zaten zamanla öğreniliyor. Başta belirli bir seviye araştırma yapmak faydalı olur ama her şeyi bilmek gerekmiyor. Burada yer aldıkça gelişiyorsun. Problem çözme kabiliyeti olan herkes bu işin altından kalkabilir.

Gökmen: Son yıllarda meteoroloji ciddi bir dönüşüm geçiriyor. Yapay zekâ ile yapılan tahminler artıyor, işlem gücü ucuzluyor ve veriler çoğalıyor. Artık daha güçlü modeller daha sık güncellenerek çalıştırılabiliyor. Büyük teknoloji şirketleri bile bu alana girdi. Biz de bu dönüşümün bir parçasıyız.

Melih: Yakın zamanda Avrupa Birliği destekli bir konsorsiyuma davet edildik. 16 farklı Avrupa paydaşıyla birlikte, hava zekâsını ChatGPT benzeri bir yapay zekâ motoruyla yeniden kurgulamak için çalışıyoruz. Türkiye’yi temsil ediyoruz. Hem uygulayıcıyız hem üreticiyiz. Bu nedenle bilgisayar mühendisliği disiplinine her zamankinden daha çok ihtiyaç var.

Gökmen: Bu alana ilgi duyanları başvurmaya davet ediyoruz. Beklentimiz büyük ama doğru adaylarla çalışmak için elimizden geleni yapıyoruz.

Ve her zaman olduğu gibi: Havanız yerinde olsun!

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *